Suç ve cezalar ölçülülük ilkesine göre şekillenir. Ölçülük ilkesi: elverişlilik, orantılık ve gereklilikten meydana gelir. Bir suçun cezasını belirlerken bu kavramlardan yararlanılır. Cicero, " Aşırı adalet ; aşırı adaletsizliktir. " diyor. Yasak yerlere araba park etmenin cezası ölüm olsaydı ciddi anlamda caydırıcı bir ceza olduğu su götürmez bir gerçektir. Lakin bu kural ölçülülük ilkesiyle bağdaşmaz. Yasak yerlere araba park etme günümüz hukukuna göre kabahat sayılır. Bir arap atasözüne göre, " Haddini aşan her şey aksine sonuç verir." der. İnsanlar haddini aşan bu cezalarla sıkıntıya düşerler, hukuk sistemine güvenleri zedelenir ve sistemi delmeye eğilimleri artar, bu kuralların varlığı onları korkutur ve huzursuz olurlar. Oysa adalet , insanların huzuruna , güvenine hizmet etmekten başka bir şey değildir.
Son olarak mecellenin dünya hukukuna hizmet eden " Zarar-ı eşedd, zarar-ı ehaff ile izale olunur." yani; "zarar kendinden daha hafif bir zararla telefi edilir", diye belirterek cezalardaki ve suçlardaki orantılığı bize en iyi şekilde özetler.